Başbakan ister okusun, ister okumasın

Başbakan’ın işi zor… Yönetimde bulunan müminlerin işi zor… Allah yâr ve yardımcıları olsun. Allah onları hem kendi nefislerinin şerrinden, hem de çevrelerinin şerrinden korusun.

Aklı başında, sorumluluk sahibi, adil ve mutedil insanlar gelip dert yanıyorlar. Benim gibi “kurb-i sultan, âteş-i suzan: İktidara yakınlık kavurucu ateştir” düsturunu ilke edinmiş birine “öğüt” siparişi veriyorlar. “Ne olur, iş işten geçmeden uyarın!” diyorlar.

Kravatlı eşkıyanın eşik aşındırdığı makamlarda, bizim gibi ahret gömleklilerin yeri mi olur? Hoş, olsa dahi, o yere iç ata ata gidilir mi?

Hem istişare edene, söz söylenir. Sormayana söylemek söz israfıdır. Sözüne değer atfedenler, onları darı gibi her yer saçıp savuramazlar. Onlara inci muamelesi yapar, sarrafını bulduklarında önlerine koyar, değer bileni bulduklarında gerdanlarına dizerler.

Hepsine söylediğim şey aynı: Bizler, kötü gün dostlarıyız. Düştüklerinde, acılarını paylaşırız. Fakat saltanat günlerinde yanaşmayız. Çünkü güç-servet-iktidarın bir arada olduğu yere sinekler hücum eder. Sineklerin bol olduğu yere bal arıları gelmez. Zira sinekler ayaklarıyla ve ağızlarıyla mikrop taşırlar. Onların hücum ettiği yere gidenlere de mikrop bulaşır.

İlim irfan sahiplerinin aklından çıkmayan şu öğüdü bu fakir de kulaklarına küpe etmiştir:

“Ümeranın ayağına giden ulemadan sakın, ulemayı ayağına getiren ümeradan sakın.”

İranlı bilge şair Sadi Şirazi şöyle der:

“Yâri bed bed ter-bâd ez mâri bed”

Manası şu:

“Kötü arkadaş, engerek yılanından daha beter (sokar)”

Bu sadece Başbakan için, bakanlar için, siyasiler için geçerli değil. Hepimiz için, herkes için, her meslek için geçeri. Baksanıza etrafınıza! Engerek türü arkadaş çevresinin zehirlediği insanlarla dolu… Kaç civanı götürdü zehirli çevre. Feleğin çemberinden geçmiş nice yiğitleri acılar, sancılar, hapisler, zindanlar yıkamadı da, kötü çevre yıktı.

Şimdi, çağların ötesinden gelen şu mucizevî peygamber öğüdüne bakalım. Allah Rasulü buyuruyor:

“Allah bir lidere hayır mudar ettiği zaman, onun etrafını dürüst yardımcıların almasını temin eder. O lider unuttuğu zaman, onlar hatırlatır. Hatırladığı zaman, yardımcı olur. Allah bir liderden de hayrı çekip aldığı zaman, onun etrafını kötü yardımcılarla kuşatır. Unuttuğu zaman hatırlatmaz, hatırladığı zaman yardım etmez, kötü işlerinde onu uyarmaz.” (Ebu Davud ve Neseî’den)

Bendeniz, bir yöneticinin Allah’ın desteğine mahzar olup olmadığını, onun etrafını saran insanlara bakarak anlarım.

Eğer etrafını yağcı tipler sarmış, onun yaptığı kötü işlere engel olmuyorlar, onu yanlış yaptığında uyarmıyorlar, hatta bizzat etrafı ona yanlış yaptırıyorsa, bu çevre Allah’ın belasıdır. O yönetici bu çevreyi ister etrafında tutar, isterse tutmaz. Kendi bileceği bir iş…

Yok, çevre yöneticiyi kötü yaptığında uyarıyor, iyi yaptığında takdir edip yardımcı oluyor, onu hakka ve hayra yöneltiyor, adaleti ve takvayı tavsiye ediyorsa, işte o zaman liderin Allah tarafından desteklendiği sonucuna varıyorum.

Eğer olağandışı bir şey olmazsa, Tayip Bey ve ekibi bir dönem daha iktidar. Ondan sonraki dönemde iktidara gelip gelmeyeceği: 1) Güçler dengesine, 2) Bir sonraki dönemde göstereceği performansa bağlı.

Şimdi birçok insan benim gibi susuyor, izliyor, gözlüyor. Cumhurbaşkanı bu hükümetin başarısız olduğu konulardaki en büyük bahane… Bu bahane az-uz bir bahane değil. Benim gibi birçok insanın bakışı da böyle. Fakat Yarın yeni Cumhurbaşkanı’nı bu meclis seçsin, bahane bitecek. O zaman 28 Şubat zorbalığının tüm kalıntılarını temizlemezler, Müslümanlara yönelik tüm yasak ve baskıları sona erdirmezlerse, bahane kalmayacak. İşte şimdi sözü kursağına düğümlenenlerin, o zaman söyleyecek çok sözü olacak. Mazeret kalmayacak çünkü.

Değirmen un öğütürken, kendisini de öğütür.

İktidar bir değirmen… Her iktidar değirmeni, başkalarını öğütürken kendisini de öğütür. Ne kadar güçlü olursa olsun, bu yasa değişmez. Ak Parti iktidarı da bundan âzâde değil. Bu, işin tabiatı gereğidir. Eğer 80 yıllık trend sürerse, bir sonraki kadro, bu kadrodan bir gömlek daha ileride olacak demektir.

O halde sorun yok.

Herkes işine baksın.

Geleceğin dünyasını inşa edecek yiğitlerin tasavvurunu, aklını ve şahsiyetini vahiyle inşa etmenin imkânlarını arasın ve bulsun.

Yorum Yaz