Çağın Hitler’inin soykırımını Türkiye finanse etmemeli

Çağın Hitler’i Şaron, Filistin’in tamamını Nazi toplama kampına çevirmiş durumda. İsrail İslam coğrafyasının tam kalbine İngilizler eliyle saplanmış bir hançer. Saplandığı günden beri Ortadoğu kanıyor.

Sana kulluk etmeyen millet yok olacak, o ülkeler tamamen harap olacak! Ve milletlerin sütünü emeceksin…” (Eski Ahid, İşaya 60:12)

İsrail milletlerin sadece sütünü emmiyor, kanını da emiyor.

İsrail devleti katliamlar üzerine kuruldu. Deyr Yasin Katliamı, kanlı Yahudi terör örgütlerinin daha İsrail devleti kurulmadan Filistinlilere nasıl katliam uyguladığının en unutulmaz örneğiydi.

Deyr Yasin köyünün tüm sakinlerini, yetmişlik ihtiyarlarından kundak bebelerine varana dek köy meydanında toplayan Yahudi işgalciler tümünü kurşuna dizerek katletmişlerdi. Aslında, Hitler’in kendilerine uyguladığı soykırımı çok daha fazlasıyla Filistinlilere karşı uygulayacaklarının göstergesiydi bu.

O gün bu gündür İsrail kana doymadı.

Arkasında Amerika’nın sınırsız desteği, varlığını terör ve yıldırma politikaları üzerine bina etti.

1982’de 800 mültecinin kurşuna dizildiği Sabra ve Şatila katliamının sorumlusu olan ve uluslararası mahkemede savaş suçlusu olarak yargılanan biri Şaron.

Şimdi eski cinayetlerine yenilerini ekliyor. Filistin’i kan gölüne çevirdiği yetmiyormuş gibi Filistin halkını temsil eden Yasir Arafat’ın karargahını yerle bir ediyor. Siz bu yazıyı okuduğunuzda Arafat ya İsrail tarafından esir alınacak, ya sürülecek ya da en kötüsü bu saldırganlığa karşı direnerek İsrail kurşunlarıyla can vermiş olacak belki de…

Fakat Filistin davası bitecek mi?

Elbette hayır. Sadece tarih tekerrür edecek. Tarihin nasıl tekerrür ettiğinin en iyi şahidi Yahudiler olmalı.

Kendilerini “Allah’ın oğulları ve dostları” olarak gören insanlığın geri kalan kesiminin (goyim) kendilerine hizmet için yaratılmış ikinci sınıf mahluk olduğuna iman eden, “ben sarsılmam, hiçbir devirde felakete düşmem” diye caka sattığı Tevrat tarafından dile getirilen Yahudiler, bu azgın tavırları yüzünden tarihte eşi benzeri görülmemiş soykırımlara ve saldırılara maruz kaldılar.

Alın milattan önce 7. yüzyılda gerçekleşen Asur istilasını. Bu istilada İbrani ulusunun büyük bir bölümünün (on kabile) kökü yeryüzünden kazındı.

Onlardan yüzyıl kadar sonra Babilliler Süleyman Mabedi’ni yerle bir ederek tüm Yahudileri esir alarak götürdüler ve bütün bir toplumu köle ettiler.

Milattan sonra 70 yılında Roma İmparatoru Titus korkunç bir Yahudi katliamı gerçekleştirdi. Bu baskından kurtulabilenler dünyanın dört bir tarafına kaçtılar.

Bu kaçış 2000 yıl sürdü.

Ve muhtemelen kendisi de bir Yahudi’nin gayr-ı meşru torunu olan Hitler ve Nazi zulmü…

İşte İsrail devleti, Yahudilerin bu ibretlik tarihine aldırmadan dünyanın nefretini üzerine toplamaya devam ediyor. İçerisinden çıkan akl-ı selim kişilere kulak tıkıyor. Cinayet üstüne cinayet işliyor. ABD eliyle dünyayı terörize ediyor.

Ne uluslararası yasaları dinliyor, ne insanlık değerlerine önem veriyor, ne ahlak ilkelerine riayet ediyor ve ne de milletler arası anlaşmalara uyuyor. Tam bir korsan devlet anlayışı…

Ne yazık ki Türkiye, savaş suçlusu Şaron’un işlediği cinayetlerin finansörü görünümü veriyor. Çünkü 668 milyon dolarlık tank modernizasyonu ihalesini İsrail’e vermekle, İsrail’in işlediği cinayet ve katliamlarda ister istemez sorumluluk üstleniyor.

Bu ülkeyi yönetenlere çağrıda bulunuyorum:

Bu ihaleyi iptal edin ve çağın Hitlerinin Filistin’de uyguladığı katliamın finansörü olmayın.

Yorum Yaz