“Her yere bir darağacı kurmuş, konuşanı asıyorlardı. Biz bu yüzden cesur olamadık. Ama artık Türkiye’ de ve dünyada çok şey değişmiştir. Siz cesur olun çocuklar. Ve bilin ki güçlü olan sizlersiniz.”
Bu acı ve dahi geç kalmış itiraflar kime ait biliyor musunuz? Tek Parti diktasının son Milli Eğitim Bakanı (1948-50) Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu’na. Yaşlı bilim ve siyaset adamının “dostum” dediği gazeteci Olcay Yazıcı’ya söylediği bu sözler geç kalmış bir “günah çıkarma”.
Milli Şef’in Milli Eğitim Bakanı “her şey değişti” diyor. Doğru, her şey değişti. Çavuşesku halkı tarafından delik delik kovalandı ve cesedi parçalanıp köpeklere atıldı. Leninist, Stalinist görmek şimdinin Rusya’sında hortlak görmek kadar garipsenir oldu. Pol-Pot, Enver Hoca, Pinoche, Salazar, Şah Rıza… Ne kadar faşist, sağcı, solcu, orta yolcu diktatör ve zorba varsa layık oldukları yeri boyladılar.
Yani çok şey değişti. Peki, CHP de değişti mi?
Hiç olur mu öyle şey. CHP değişir mi? O bildiğiniz gibi yine Kur’an düşmanı, Kur’an kursu düşmanı, İHL düşmanı, kutsal düşmanı.
Bu düşmanlığın temelinde millet düşmanlığı yatıyor. CHP?nin Milli Şef’i İnönü’nün savaş yıllarında Bursa dönüşü kurmaylarını toplayıp söylediği şu “sözü tarih kaydetmiş bulunuyor: “…dikkat edin”, dedim, “millet düşmanınızdır.”
Sağcı olsun, yağcı olsun… Solcu olsun, faşist olsun… Türkiye’nin partisi olup da Kur’an’a düşman olmak mümkün mü? CHP’liler çıkıp diyebilirler ki “Yok efendim, biz Kur’an’a değil, Kur’an kursuna karşıyız.” Nedeni mi? Nedeni iki şey olabilir: Birincisi cehalet, ikincisi yobazlık.
Birinci ihtimal cehalet… CHP’lilerin Kur’an’ın cahili olmaları anlaşılabilir bir şey. Okullarda Kur’an okutulmuyor ki öğrensinler. Onların muhitinde din ve dinî değerler muteber şeyler değil.
Kur’an’ın cahili olmaları anlaşılabilir bir şey de, bilmedikleri bir şeye bunca karşı olmaları var ya, işte bu anlaşılamaz. Yahu siz daha karşı olduğunuz şeyin ne olduğunu adam akıllı bilmiyorsanız bu ülkeyi yönetmeye nasıl talip olabilirsiniz?
-Kur’an öğretilmesine karşıyım.
-Niçin karşısın, içinde ne yazdığını biliyor musun?
Olur ya karşı çıkan CHP’lilerden biri çıkar der ki: Evet ben karşı olduğum şeyi biliyorum. Kur’an kursuna bile gittim. Kur’an’ın içeriği şu şu.. Ben bile bile karşı çıkıyorum. O zaman ona da “Neden karşısın?” diye soracağız. Ne diyeceğini biliyoruz, çünkü şu anda zaten onu diyorlar: “Çocukları şartlandırıyor.”
İşte burada duracaksınız. Çelişkisini izah etmesini ısrarla isteyeceksiniz: Eğer mesele dediğin gibiyse, senin durumun bu iddiayı yalanlıyor. Seni şartlandırmadığına göre iki şık var: Ya Kur’an’ın cahili olduğun halde biliyorum diyerek yalan söylüyorsun, ya da ideolojik takıntıların sebebiyle din düşmanlığı yapıyorsun.
Yani ya yalancısın, ya da inkârcı cahilin teki.
İkisi de hayra alamet değil. Anlayacağınız CHP hiç değişmemiş. Yaşar Nuri’ye söyleyin de, “dünyanın en yufka yürekli en iyi Müslümanının” genel başkanlık ettiği CHP’ye şu ayeti hatırlatsın: “Kim O sonsuz merhamet sahibinin zikri olan Kur’an’a karşı yamuk bakarsa, onu şeytani bir kimliğe mahkum ederiz de, o onun uydusu haline gelir.” (Zuhruf 36)
Bir de uyarı: Müslümanların mukaddes kitabına hakaret eden KESK başkanına karşı dava açmak için neden mahkemelerin önünde kuyruk oluşturmuyorsunuz?
Yorum Yaz