Hilal TV

Ramazan hilaliyle birlikte bir hilal daha doğuyor: Hilal TV.

Kıtasal bir uydu kanalı olarak Ramazan’la birlikte yayına başlıyor. Öncelikle Allah’tan, Hilal TV’nin yolunu açık, ömrünü uzun, ayaklarını sırat-ı müstakimde sabit kılmasını niyaz edelim.

Türkiye Müslümanları bu alanda acı tecrübeler yaşadı. Önce sufi meşrep bir cemaat atıldı bu işe. “Sizin de bir kanalınız olsun” diyordu. Yıllık abone kampanyasına binlerce insan gönüllü destek verdi. Hatta bununla da yetinmedi destekçiler; tasaddukta da bulundular.

Önce “efendi hazretleri” filmleri ve dizileri vs. derken, bir de baktık ki iş bambaşka bir mecraya kaymış. “Gör bak neler olacak” afişlerinin ardından, görünce başımızı çevirmek zorunda kaldığımız sahnelerle karşılaştık. Şimdi ekonomi kulislerinde, bu kanalın hatırı sayılır miktardaki hissesinin Musevilere geçtiği konuşuluyor.

Ardından başka tecrübeler de yaşandı. Bu tecrübelerin nereden başlayıp nereye geldiğini erbabı bilir.

Anlaşılan o ki, Hilal TV, yaşanan bu tecrübelerden hayli ders almış. İşi daha baştan sıkı tutmakta oldukça kararlı. Kanalın “anayasası” hükmünde olan ve felsefesini veren Kurucu Metin’deki şu paragraf, Hilal tv kervanının bu konudaki kararlılığını ifade ediyor:

“Vahyin haramlarla ilgili çektiği kırmızı çizgi televizyonun da kırmızı çizgileridir, aşılamaz. Helallerle ilgili çektiği yeşil çizgi televizyonun da yeşil çizgisidir. Bu çizgiye ait birden fazla seçenek varsa aralarında tercih yapılır. Bu iki çizgi ortasında kalan ‘sarı bölge’ mutlaka alanında yetkin ve otorite kimselerden oluşmuş Üst Kurul’un görüşüne sunulur ve çıkan sonuç uygulanır. Kırmızı çizgilerin aşılması durumunda sorumlu birim ve kişilerden Üst Kurul hesap sorar ve sapma açısı tüm imkânlar seferber edilerek düzeltilir. Eğer vahyin kırmızı çizgileriyle ‘reel durum’ aşılamaz bir biçimde karşı karşıya gelirse, kanal geçici kapatmaktan kalıcı kapatmaya, elden çıkarmaktan bitkisel hayata girmeye kadar her tür alternatifi devreye sokarak, kuruluş amacına aykırı konuşlanmamayı taahhüt eder.”

Bir TV kanalı bu kararlılıkta yola çıkıyorsa, ona dua etmekten, “Allah yolunu açık, ömrünü uzun, ayaklarını sırat-ı müstakimde sabit kılsın” demekten başka söylenecek söz yok.

Kurucu metinden anlaşılan, Hilal TV, Türkiye ile birlikte tüm Batı Avrupa ve Türkiye’yi çevreleyen tüm komşulara da hitap edecek. En büyük iddiası “yeni bir televizyon dili kurmak”. Çıkış amacı “büyük İslâm ailesinin kayıp çocuklarına ulaşıp onları yuvaya döndürmek”. Bunun için reytinge değil, niteliğe yatırım yapacağını vaat ediyor. Bünyesinde çalıştırdığı Hakan Albayrak’a “Şam-İstanbul Köprüsü” adlı bir belgeseli daha şimdiden hazırlatmış bile. Bunu “Avusturya’da 12 Müslüman” gibi belgesellerin takip edeceği müjdesini de aldık.

Kanal bize beş vakit ezanı dinletecek. Ezan deyip geçmeyin. Kanalın kapsama alanında bulunan ecnebi ülkelerdeki ezana hasret yüreklerde uyandıracağı sevinci bir düşünsenize.

Hilal TV yayın hayatına hızlı giriyor. İddialı olduğu İslami davet alanında Ramazan’ı bir imkân olarak değerlendireceği anlaşılıyor. Ahmet Taşgetiren, Mustafa İslâmoğlu, Engin Noyan, Ulvi Alacakaptan, M. Emin Yıldırım gibi isimler Ramazan boyunca iftar ve sahur programlarıyla Hilal TV’de olacaklar. Hilal TV yöneticileri, bu isimlerin dışında başka sürpriz isimlerle de görüşmelerin sürdüğünü söylüyor.

Kurucu Metin’de kanal kendisine şöyle bir hedef belirlemiş:

“Kanalın hedefi, imha edilen hayatın yeniden inşası ve bu uğurda insanlığın daha iyi bir senaryo üretmesi için, birincil başvuru kaynağı olan Kur’an vahyini ve onun insanlığa sunduğu imkânları, bir medeniyet perspektifiyle, onu arayan susuz yüreklere taşımaktır.”

Kendine böylesine ulvi bir hedef belirleyen bir TV kanalına başka ne denir ki? Hoş geldin Hilal TV! Allah sesini gür kılsın, gayene tevfikini versin! (Hilal TV. İrtibat: 0212 613 96 55 veya www.hilaltv.net)

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun: Sibel Eraslan hanımefendi kardeşime ve değerli eşine başsağlığı diler, merhumeye Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz ederim.

Yorum Yaz