Müslümana ”Vahhabi” diye saldırmak 1

Eski bir Çeçen türküsü böyle diyor. Bu türkü, Kafkaslar’da yakılan özgürlük meş’alesinin kolay kolay söndürülemeyeceğini de gösteriyor.

“Soğuksun ölüm, soğuksun.

İstediğin kadar soğuk ol,

Bana buz gibi sudan daha tatlı gelirsin!

Unutma ki sen benim kölemdin,

Ve öyle de kalacaksın.

Ben senin efendin,

Ben emrederim sen itaat edersin.

Ey özgür dağların kölesi, emrediyorum;

Gel ve al canımı!”

Bugünlerde orada bir özgürlük savaşı yürütülüyor. Yaklaşık iki yüzyıl önce Dağıstan İmamı Gazi Muhammed’in, “Kuzeyden gelen Sarı Gavurlar”a karşı başlattığı bu mücadele, Hamza Bey’den Şeyh Şamil’e, Çahar Dudayev’den Şamil Basayev’e, yürekten yüreğe, elden ele taşınarak devam ediyor.

Çarlık Rusya’sı, Sovyet Rusya ya da Bağımsız Devlet Topluluğu Rusya’sı, hiçbir şey fark etmiyor; hep aynı emperyalist tavır. Rus uçakları Kafkas dağlarını bombalıyor, sivilleri öldürüyor, köyleri yerle bir ediyor. Bir avuç özgürlük savaşçısı, Kafkas dağlarında Şeyh Şamil’in yazdığı destana “zeyl” düşüyor.

“Emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhid eden” malum medya, bu soylu özgürlük mücadelesine, her türlü insanlık haysiyetini ayaklar altına alarak çamur atma yarışında. Rus basınını bile kıskandıracak kadar Rus taraftarı. Bunun İslam karşıtlığıyla bile açıklanması zor. Bu bir bilinç travması; öz elleriyle kendi etini çiğ çiğ yiyen bir idrak hastasının görüntüsü bu.

Aynı medya, Rus medyasının dahi, “kesinlikle aleyhine sonuçlanacağını bildiği seçimleri erteletip Duma’yı feshetmek için aradığı olağanüstü hal şartlarını oluşturmak amacıyla, Yeltsin tarafından derin devlete sipariş edilmiş bir proje” olma ihtimalini göz önünde tuttuğu Moskova’daki patlamaları, Basayev’in aksi açıklamalarına rağmen, Müslüman Çeçen mücahitlerinin üzerine yıkıverdi.

“Türkiye Kafkaslarda, kökten dinciliğe karşı Rusya ile işbirliği yapmalı” diye yazıyor bir “kökten dinsiz”. Her biri gönüllü bir Lawrence rolünde. Dün Bosna özgürlük mücadelesini “Darçın-Mercüme” masallarıyla provoke edip Sırplara beşinci kol hizmeti sunan, onun ardından Kosova kurtuluş mücadelesinin bel kemiği KKO’ya durmadan kılçık atan, bugün deprem bölgesinde canla başla hizmet eden İslami kuruluşlara savaş açan da aynı medya değil mi?

“Kökten dinsiz” medya, Kafkas mücadelesini çarpıtırken, karşımıza “kökten mezhepçi” bir kimlikle çıkıyor. Rus Tankları Bakü’ye girip yüzlerce cana kıydığında o zamanın en tepedeki yöneticisi “Bizler Sünni’yiz, onlarsa Şii” diye demeç vermişti. Bu bana 12 Eylül darbeci basışı Evren’in, İran İslam Devrimi’ne karşı “Sünnilik propagandası yapması”nı hatırlattı.

Anlaşılan bizim hızlı mezhepçiler, 30 yıldır dile getirdikleri Vahhabi tehlikesine Müslümanları inandıramamışlardı; fakat hizmetleri boşa gitmemişti. İşte malum medya Vahhabi tehlikesinin farkındaydı; artık rahat uyuyabilirlerdi.

Bu Vahhabi masalına ilişkin bir hatıram vardır. Bundan birkaç yıl önce elime ilkokul dördüncü sınıf defterim geçti. Yıl 1970. Defteri karıştırırken sayfalarında ne buldum biliyor musunuz? Türkiye Vahhabileri’nin elebaşlarının listesini. Bu listede 16 kişinin ismi vardı. Kendi ellerimle yazmışım. İlk sırada Hayreddin Karaman, ikinci sırada Bekir Topaloğlu hocalarımız… Böyle uzayıp gidiyor. Listeyi o günlerde babamın abonesi olduğu, Türkiye’nin en dindar gazetesinden (Bugün ya da İttihat olacak) almışım.

Tabi, hayli gülümsedim; kendi çocukluğuma güldüm, ama en çok da Vahhabi öcüsünü icat edip sadece ilkokul çağındaki çocukları değil, onların babalarını dolmuşa bindiren cahil mezhep fanatiklerine güldüm.

Vahhabilik, yanlış bir isimlendirme. Hareketin kendi adına nispet edildiği Hanbeli aliminin adı Muhammed (1703-1766). Abdulvahhab babasının adı. Kendisine inanan fanatik kitlenin heyecanını mezar taşlarında söndüren bu hareket hakkında, kaynaklara dayalı birinci elden bilgi vermeyi gelecek yazıya bırakalım ve soralım:

Aslında bir “gulat-ı Ehl-i Sünnet” olan Vahhabi’liğin karşı kutbunda bulunan anti-Vahhabi fanatikler, 30 yıl öncesinden tutturdukları söylemin bugünlerdeki takipçilerine bakarak, kendi hallerine gülüyorlar mı?

( 22 Eylül 1999 )

 

Yorum Yaz