Secdesiz namaz isteyenlere müjdem var

Subaşı Camii olayı, bazılarının gizli niyetlerini ortaya serdi. Konuştukça kabak çiçeği gibi açılıyorlar.

Onlardan biri de Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök.

Özkök, secdesiz namaz siparişi veriyor. İşte o yazıdan bir bölüm:

“Kadınların giderek camide kendilerine yer istemesi, ister istemez, namazın uygulanma biçimlerini de tartışmaya açacaktır. Ben uzmanı değilim. Ama şu sorunun cevabı mutlaka aranacaktır. Namaz ille de klasik secde biçimi ile mi kılınır? Yoksa kadınla erkeği daha kolay yan yana getirecek biçimleri mümkün müdür?”

“Müslümanlığın Protestanlaşması” kavramını üç hafta önce Paris’te “Avrupa İstikrar Girişi” adlı bir kuruluş tarafından hazırlanan raporda görmüştüm.

Bu satırların satır aralarından şu çıkar:

1. Özkök ve onun gibiler, Subaşı Camii olayının üstüne atlayıp sinekten yağ çıkarmaya çalışacaklar.

2. Namazla niyazla, dinle imanla işi olmayan ateistler takımı, Müslümanların namazına, burunlarını dibine kadar sokmakta beis görmeyecekler.

3. Bu takım, İslam’ın Protestanlaştırılması projesinde gönüllü oyuncu olmaya aday.

Allah’ın razı olduğu İslam’ı sevmiyorlar. Peki, Özkök’ün siparişine, “Senin hatırın için secdesiz namaz da olur” diyecek sosyete allamesi de çıkar mı? “Horozdan tavuktan kurban olur” diyen, “Oruç cinsel münasebetle açılsın” diyen allame için, secdesiz namaz fetvası da mümkün.

Taş atıp da kolu mu yoruldu? Salla gitsin! Fakat, o tür dahi “Bu kadar da olmaz” diyebilir. En iyisi, secdesiz namaz siparişi veren Özkök’e ben yardımcı olayım.

Ona müjdeli haberim var. Bu kıyağımı unutmasın. Ancak küçük bir sorun: Bir yalancı peygambere iman etmesi gerekiyor. “Gerçeğine iman etmeyen, yalancısına iman eder mi?” demezsiniz sanırım. Yukarıdaki sözleri, buna teşne olduğunu gösteriyor. İslam’ı Protestanlaştırsın da, kim olursa olsun.

Adı: Tuleyha el-Esedi. Hz. Peygamberin çağdaşı olur. Kendisine vahiy geldiğini iddia eden yalancı peygamberlerden biri. Yalancı peygamberlerin en ünlüsü “Müslümancık” lakaplı İbn Habib’in başlattığı dinde reform sapıklığını sürdürdü. İbn Habib, beş vakit namazı iki vakte indirmişti. Özkök’e ikinci müjde: Şarabı ve zinayı da helal kılmıştı. Varan üçüncü müjde: Oruçta da hatırı sayılır bir indirime giderek bir gündüz ve bir geceye indirmişti. İşte bu sapığın izini süren Tuleyha el-Esedi, kendisine Zunnun isimli bir meleğin vahiy getirdiğini söylüyordu.

Özkök’ün siparişine evet diyen bu peygamber müsveddesine gelen vahiyden örnekler de verelim. Tarihçi Taberi naklediyor: “Güvercin, kumru ve göçmen kuşu çorak toprağa aittir. Sizden yıllarca önce kendilerini tutacak. Meleğimiz Irak ve Suriye’ye varacak.” (2: 264)

Özkök’ün beklediği müjdeyi tarihçi İbnu’l-Esir veriyor: Onlara namazda secdeyi terk etmelerini emreder ve şöyle derdi: “Allah yüzünüzü toprağa sürmenize, kaba etlerinizi havaya dikmenize değer vermez. Allah’ı zikredin, ona ayakta ibadet edin.” (el-Kamil, 2: 232) Dinde reform isteyenler samimi iseler, Tuleyha’yı peygamber seçtiklerini ilan etmeli ve ona iman etmelidirler.

Ben samimi olduklarına inanmıyorum. Secdesi olmasa, namazı kılarlar mı dersiniz? Ben onu da sanmıyorum. Bir kere onlar nefislerine tabi olmuşlardır, kimseye tabi olmazlar. Ee, o zaman dertleri ne? Dertleri, Müslümanların namazıyla niyazıyla, diniyle imanıyla uğraşmak.

Tarih boyunca inanamayanlar müminleri içten içe kıskanmışlardır. İnanamamak bir bela. Allah kimseyi böyle bir belaya çarptırmasın. Düşünebiliyor musunuz, inançsızlığın derin boşluğuna yuvarlanmış birinin psikolojisini. Müminin en cahili, en aşağıda olanı bile ondan fersah fersah ileride. İnanmanın iç huzurunu yaşıyor. Tevekkül etmiş. Aklı çatlatacak varlık soru ve sorunları karşısında sığınacağı bir kapısı var: Allah.

Gücünün bittiği yerde O’na sığınıyor. Zaten müminin en büyük gücü de bu. Onun için gücü bitmiyor. Herkesin bittiği yerde o bitmiyor. Ateistler takımı ise, herkesle birlikte mümin de bitsin istiyor. Evet, inançsızlar müminleri içten içe hasetlerler.

Başörtüsü konusunda yaşanan da bu. Başörtüsüne karşı derin bir hınçla saldıran kadınların, neden başörtüsü karşıtı erkeklerden daha hırçın olduğunu sanıyorsunuz? Bilinçaltında bu kıskançlık var. Hemcinsi olmasına rağmen al görmüş boğa gibi saldırmasının altında yatan neden bu. Ne diyelim: Allah akıl, fikir ve hidayet nasip etsin.

Yorum Yaz