Vakıf tartışmasında CHP’nin “duygusal” yanı

CHP eğer samimi olsaydı, bu yasa ile gayr-ı Müslim azınlıklara iade edilen hakların aynısını, -fazlasını değil- Müslümanlar ve onların vakıfları için de isterdi.

Alın size kaya gibi bir soru: Kur’an’a, Kur’an kursuna, İmam-Hatip’e, İslami tesettüre, camiye, cumaya, yani bilumum İslami değerlere düşman bir parti. Üstelik bu parti İslam’ın yasakladığı bilumum haramların da yılmaz savunucusu: Zina, içki, çıplaklık, faiz vs?

Şimdi böyle bir parti, kalkıp neden gayr-ı Müslim azınlıklara kükrer?

Ve tam da Vakıflar Kanunu’nun meclisten geçtiği şu günlerde CHP’nin milletvekilleri, meclis kürsüsüne çıkıp aslanlar gibi kanuna karşı direnip, bu direnişi ikinci kurtuluş savaşına çevirirler?

Bunun birden çok nedeni var da, ben ilk ve en büyük nedenini söyleyeyim:

Tamamen “duygusal”.

Siz bakmayın vatan-millet-Sakarya üzerinden tribünlere oynadıklarına. İşin içinde “yorgan” kavgası var. Sizin anlayacağınız yeni kanun, İslami vakıfların pek işine yaramasa da, CHP zihniyetinin ve bu memleketin tescilli CHP’li ailelerinin servetlerinin karanlık kaynağını hafiften, öyle hepten değil, sahiden de -hafiften- aydınlatacak.

Mübadele’de gönderilen Rumların geride bıraktığı taşınmazlarıyla kimler âbâd oldu dersiniz? Aynı şey sıkıştırılıp kaçırılan Ermeniler için de, Yahudiler için de geçerli.

Menemen olayının düzmece kahramanı Esrarkeş Mehmed’e sırf ip sattı diye Haim oğlu Josef’i darağacına çekmenin bir açıklaması var mı? Tamam, o dönemin gayr-ı Müslim azınlıkları kendilerine yapılan zulme bir tepki olarak yeni kurulan muvazaa partisi Serbest Fırka’yı desteklemişler; arkasında yatan gerçek bu. Fakat bu tek gerçek değil, onun da arkasında gayr-ı Müslim nüfusu korkutup kaçırtarak, Tek Parti devrinin türedi zenginlerini ihya etmek yatıyor. Ne kadar “duygusal” değil mi?

İşte, aslan muhalefetin Vakıflar Kanunu görüşülürken mangalda kül bırakmamasının tamamen “duygusal” nedeni bu. Yorgan kalkınca altından pis kokular gelecek. Bu yasa yorganı kaldırmıyor. Zaten kanun, Gayr-ı Müslim hayır müesseselerinin 36 beyanını esas alıyor, gerisini değil. Yine CHP’ye burada iyi bir sus payı verilmiş.

Asıl mal 1936’dan önce götürüldü. Keşke yorgan tam açılsaydı da, yıllar yılı servetini, şöhretini, makamını, hatırını milletin inancıyla savaşmak için kullanan anlı şanlı özel ve tüzel kişilerin cemaziyülevvelini öğrenseydik, fena mı olurdu?

CHP eğer samimi olsaydı, bu yasa ile gayr-ı Müslim azınlıklara iade edilen hakların aynısını, -fazlasını değil- Müslümanlar ve onların vakıfları için de isterdi.

Ama zerre kadar samimi değiller. Bir de çıkmış milletin Meclisinde milletin yüzüne baka baka hamaset köpürtüyorlar. Anlaşılan her zaman olduğu gibi, âlemi kör herkesi sersem sanıyorlar.

Evet bir kısmı geçmiş bir kısmı da geçmeyi bekleyen bu kanun tasarısı, gayr-ı Müslimlere verdiğini Müslümanlara vermiyor. Peki, burada dürüstlük, adamlık, İslami terbiye, “gayr-i Müslimlere de vermeyin” diye zıngırdamak mı, yoksa “Yahu gayr-i Müslimlere bizim İslam medeniyetimizin verdiği hakların yanında sizinki devede kulak değil. Verin adamların meşru olmayan yollarla gasp ettiğiniz mallarını! Ama insaf edin, azınlığa verdiğiniz hakları Müslüman çoğunluktan esirgemek gibi bir CHP hastalığına düşmeyin!” demek mi? Sahi, hangisi adalete uygun?

Biz de bunu diyoruz. Zira bu tasarı İslami vakıfların zincirini çözmüyor. Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti lağv edilip, bir İslam müessesesi olan Osmanlı vakıfları “mazbutaya” alınmış. Onun için üç sınıf vakıftan birincisine “Mazbut Vakıflar” adı verilmiş. Hesapta “korumaya”, ama gerçekte “zapturapt” altına alınmış. Yani laiklik adına İslam’ın bin yıllık servetine el konulmuş. Din ve din hizmetlerini çökertecek bir karar bu; hesap da zaten bu. Fakat bu millet, vakıfları zapt edilmesine rağmen yılmamış, yıkılmamış yine vermiş. Yenilerini kurmuş, dinini, imanını, camisini ayakta tutmayı başarmış.

Gerçek şu ki vakıf, pür İslami bir kavram. Osmanlı’da “Azınlık Vakfı” diye bir kavram yok. Osmanlı belgelerinde “Müessesat-ı Hayriye” diye geçiyor. Osmanlı sonrasından vakıfları talan edenlerde bu hassasiyeti ara ki bulasın.

Bu yeni kanunun ruhu şu: Gayr-i Müslim vakıflarına kurumsal kimlik tanıyor ve özgürlük veriyor Bunun üzerine epey komplo teorisi üretilir, fakat bu “öcüler yer” numaralarına karnımız tok. Yiyene afiyet olsun, ne diyelim!

Peki, bu yasa kimin yasası? Hükümetin mi? Güldürmeyin adamı. Sebebi belli: AB macerası… Bunu geçin, bizi asıl rahatsız eden husus, gayr-i Müslimlere tanınan hakkın Müslümanlara tanınmaması. Hazır yasa çıkıyorken, 16. maddeye sarahat getirilip, Mazbut Vakıflar, iştigal alanı vakıf senedi örtüşen yeni vakıflara açılamaz mıydı? Böylece vakıf gibi bir Allah emanetine sadakat gösterilmiş olmaz mıydı? 52. madde daha iyi ve sarih düzenlenip Mazbut Vakıflar adına eğitim, sağlık ve sosyal kurumlar kurulmasının önü açılamaz mıydı?

Aman, niye çenemi yoruyorum sanki? Nasıl olsa Sezer’in CHP damarı kabarıp bu kanunu onaylamayacak. İkinci kez geçse bile, Anayasa Mahkemesi’ne sipariş verecekler.

Belki ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamayan hükümetin de hesabı bu. Avrupalılara, “Ben yapmadım, o yaptı!” mazeretini sunmak. Bu durumda benimki “zenginin malı-züğürdün çenesi” hesabına denk gelmiyor mu?

Yorum Yaz