Anzor Maşadov’un anlattıkları

Tıpkı dünyanın starları gibi, ahiretin de yıldızları vardır. Şehitler işte o yıldızlardandır.

Bir şehit kazandığımız zaman, hemen onun ahirette karşılanışını tahayyül ederim. Aralarında sayısız meleğin de bulunduğu bir hayran ordusu tarafından karşılanmak nasıl bir şey acaba?

Aslan Maşadov mazlum İslâm ümmetinin son kazandığı şehit. Allah mübarek etsin.

Geçenlerde bu şehidin oğlu geldi. Tam bir şehit evladı metaneti gördüm onda. Genç yaşına rağmen olgundu. Tüm varlığını “Özgür Çeçenistan” davasına adamıştı. Enformasyon eksikliğini gidermek için kolları sıvamıştı. Zaten kendisi de Çeçen halkının meşru temsilcisi olan gerçek hükümetin Enformasyon bakan yardımcısıydı.

Kuzey Osetya’daki okul baskınının Çeçen davasına verdiği zararı gündeme getirdim.

Kuzey Osetya okul baskınının tam bir KGB komplosu olduğunu ve bu konuda bilmediğimiz çok şeyler olduğunu öğrendim.

Bir kere baskını yapan grup arasında tek bir Çeçen yer alıyormuş. O kişi de 4-5 yıl önce Ruslar tarafından kaçırılan iki kardeşten biri. Diğer kardeşi, Ruslar işkenceyle öldürmüşler. Ailelerini de şantaj aracı olarak kullanmışlar. Nasıl ikna edildiği öğrenilemeyen bu sağ kalan kardeş, operasyonda bir biçimde yer almış. Eylemcilerin geri kalanı Çeçen değil. Osetyalı var, Gürcü var, Kabardey var, Polonyalı var. Sıkı durun, aralarında Rus bile var.

Hepimiz biliyoruz ki, okul baskını sırasında olay yerine gazetecilerin girmesine izin verilmedi. Olay sıcakken bir kadın gazeteci olayda yer alanlarla temas kurmayı başarıyor. Anzor Maşadov, o gazetecinin daha sonra ölü bulunduğunu söylüyor.

Baskının hemen ardından olay mahalli yakınlarında parçalanmış insan organları topluyorlar. Olay ilk gün duyuruluyor. Bunu duyuran basın daha sonra gizemli bir suskunluğa bürünüyor.

Maşadov’un şehadetini soruyoruz. Yerini telefon konuşmaları sırasında tespit etmişler. Tıpkı şehit Cevher Dudayev gibi. “Saddam gibi rezil edeceğiz” mantığıyla üzerine gitmişler. Teslim olmaktansa, çarpışarak şehadeti yeğlemiş. İşte “Aslan” bu…

Merhum Maşadov, Putin’den baş başa görüşme talebinde bulunmuş. Anzor Maşadov ve ekibinin dediğine göre, Rus tarafında savaşın bitmesini istemeyenler var. Bunlar savaştan beslenen vampirler. Savaşa katılan yüksek rütbeli Rus subayları ekstra maaş alıyorlarmış. Daha başka bir sürü ayrıcalıkları da varmış. Bir de yasadışı gelirler buna eklenince, savaş birilerini besleyen bir sektöre dönüşüyor. Biz bunu yıllardır süren Güneydoğu’daki “düşük yoğunluklu savaş”tan hatırlıyoruz. Orada da, savaşın bitmesinden rahatsız olan birileri hep olmuştu.

Savaş, sadece bilekle yapılmaz. Günümüzün savaşları çok daha karmaşık ve çok boyutlu. Cephe gerisi bazen cepheden daha da önemli oluyor. Ben Çeçen mücadelesindeki strateji eksikliğine dikkat çekiyorum. Yine, enformasyon eksikliğine dikkat çekiyorum.

Mesela, okul baskınına dair yeni duyduğumuz şu yukarıdaki bilgiler. Bunlar basın için o günlerde ne kadar önemliydi. Fakat atı alan Üsküdar’ı geçti. Çeçen davası aleyhine kamuoyu oluşturmayı başardılar. Çeçen davasına sempati duyanlar, ilkokul çocuklarının çıplak cesetleri karşısında ne diyeceklerini bilemediler. Bu işleri iyi bilenler, elbet bu işin içinde bir iş olduğunu tahmin etti. Bırakın masum çoluk çocuğu, biz Çeçen mücahitlerin, yakaladıkları Rus askerlerini, eğer “paralı asker” değilseler, kılına dokunmadan sivil bir örgüt olan “Savaşan asker anneleri derneği”nin yetkililerine teslim ettiklerini biliyorduk.

KGB görevini yapıyor. Onlar Çeçen direnişine yönelik sempatiyi yok etmek için her türlü ahlâksızlığı yapacaklar. Bu 300 yıllık bir mücadele. Son Çeçen-Rus savaşında 250 bin Müslüman hayatını kaybetti. Bir o kadarı mülteci olarak aç, sefil, perişan. Büyükleri saymıyorum, savaşın sakat bıraktığı çocuk sayısı 22 bin.

İHH eliyle bu yavruların yarasına merhem olun. Çeçenistan’da yüzyılın en acı dramı yaşanıyor. Unutturmaya çalışanlara unutmayarak cevap verin.

Unutmayın, aldırmamak öldürmektir!

Yorum Yaz