Çağrı

Ey Türkiye! Sen, özgürlük için bedel ödemiş olan her ülke gibi, saldırının, işgalin, emperyalizmin ve sömürünün ne demek olduğunu bilirsin.

“Dost ve müttefik” diye bildiğin ABD, küresel bir teröre hazırlanmaktadır. Amerika, gözünü kan bürümüş bir cuntanın işgali altındadır. Petrol ve silah lobisinin emrindeki bu cunta, söz konusu küresel terör saldırısını senin de içerisinde yer aldığın coğrafyadan başlatmaya hazırlanmaktadır.

Bunun anlamı 8 bin km. öteden gelen bir saldırganın senin hemen yanı başındaki komşunun evini cehenneme çevirmek istemesidir. Şimdi bu saldırgan, geçmişte birlikte yaşadığın, gelecekte de birlikte yaşamaya mecbur olduğun komşunun evine senin evinden saldırmak istiyor. Hatta “Benimle beraber komşuna sen de saldır, böylece ondan gasp ettiklerimden bir parça da sana veririm” diyor. Yani sana ahlaksız bir teklifte bulunuyor.

Ey Türkiye!

Cevaplaman gereken sorular şunlar: Amerikan Nazizminin ve onun führeri W. Bush’un hemen yanı başında tarihi, dini ve kültürel bağların olan bir halka karşı işleyeceği kitlesel cinayete yardım ve yataklık yapmaya razı mısın?

Amerikan petrol ve silah lobisinin teşvikiyle girişilen bu saldırının amacı, İsrail’in güvenliğini garanti altına almak ve yeni küresel sömürü düzenini gerçekleştirmektir. Bu amaçlarla girişilen işgal harekatında komşusunu sırtından bıçaklayan ülke damgasını yemeye razı mısın?

Uluslararası borsa spekülatörü Soros, Türkiye’nin en değerli ihraç ürününün “ordusu” yani “çocuklarının kanı” olduğunu söylemişti.

ABD’nin küresel sömürü çarkını döndürmek için çocuklarını paralı asker yazdırmaya razı mısın?

Birleşmiş Milletler’deki oylamada, Cezayir’e karşı işgalci Fransa’nın yanında yer alan basiretsiz diplomatlarının alnına sürdüğü lekeyi 30 yıl utançla taşıdın. Onlarca yıl sonra resmen dilenen özür bile alnındaki bu lekeyi temizlemeye yetmedi. Ya ABD’nin bombaları altında can verecek Iraklı masum çocukların, kadınların, yaşlıların kanını nasıl ve neyle temizlemeyi düşünüyorsun?

Ey Türkiye!

Topyekûn hafıza kaybına uğramadınsa eğer tarihini hatırla! Coğrafyanı hatırla! Misyonunu hatırla! Bedeli binlerce cana mal olmuş istiklâlini hatırla! “Yurduma alçakları uğratma sakın!” diyen İstiklâl Şairi’nin çığlığını hatırla!

Unutma ki, Bağdat’a düşen bir bombayla, İstanbul’a düşen bir bombanın farkı yoktur.

Unutma ki, Bursa senin için neyse, Basra da odur!

Unutma ki, hepsinin de kaderi birbirine bağlı olan bölge halkları arasına kan ve kin düşürmek isteyen, torunlarının geleceğini çalmak isteyen küresel eşkıyadır.

Herkes var gücüyle haykırmalıdır:

Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz!

Türkiye, perde gerisinden kendisini yöneten “malum odakların” masum kanı üzerine pazarlık yapmasına hayır demelidir. Irak halkını bombalayacak hiçbir uçağın bizim topraklarımızdan kalkmasına izin verilmemelidir. Komşu ve kardeş halklarla aramıza kan davası girmemelidir.

“Biz, elimizi kardeş kanına bulamak istemiyoruz!” diye haykırmalıdır.

Türkiye, zalimlere destek çıkmamalı. Eğer bunu yaparsa, ateşin kendisine de dokunacağını aklından çıkarmamalıdır.

Yani Türkiye, ilahi vahyin çağrısına kulak vermelidir:

“Zalimlere destek vermeyin, sonra ateş size de dokunur!” (Kur’an, 11.113)

 

 

 

Yorum Yaz