Çankaya kalesi cengine kurban mı edildi?

Soru çok. 48 yıldan beri faaliyette olan Piyale Paşa Camii avlusundaki Kur’an Kursu, durdu durdu da niçin bugün yıkıldı? Ruhsatsız olduğu yeni mi anlaşıldı?

Yıkılması şarttı niçin Çankaya kalesi cenginin alevlendiği günlere denk getirildi? “Piyer Loti” meselesinde malum medya toz koparınca meseleye telaşla el koyanlar, iş Kur’an kursu yıkımı olunca “salla gitsin” diye mi düşündüler?

Yıkım neden “olaylı gecekondu yıkımlarına” döndürüldü? Şöyle bir günde 1000 polis ve 500 zabıtayla medya önünde göstere göstere Kur’an Kursu yıkmak, hangi sivri akıllının işiydi?

Dahası Kur’an kursu yıkımı meselesinde kim kime gol atmak istiyor? Yargı mı? Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu mu? Malum, Hükümet ve Başbakan Çankaya seçimine hazırlanıyor. Ya da, malum kesim bu yetkili mercileri kullanarak Başbakan’ı zor durumda mı bırakmak istiyor? Birileri, “Tayyib Bey’e gol atmanın tam zamanı” diye mi düşündü acep?

Ya yıkım sırasında Kur’an Kursu duvarına asılan “Tayyib Bey’in emriyle yıkılan Kur’an Kursuna hoş geldiniz” levhasına ne demeli? Dahası o gün bir Kur’an Kursu yöneticisinin baştan sona hamaset kokan ve konuştuğu mikrofonların hangi zihniyete ait olduğuna aldırmadan söylediği o sözler?

Yoksa Hükümet ve Başbakan’a gol atmaya çalışan, Kur’an Kursunu elinde bulunduran cemaat mi? Arada ne oldu da böyle oldu?

Sözün özü, hassas kamuoyu ne olup bittiğini hâlâ anlayabilmiş değil.

Fakat olan oldu bir kere. Herkesin gözü önünde bir Kur’an Kursu Büyükşehir Belediyesinin dozerleriyle yerle bir edildi. O sevimsiz kareler halkın zihnine kazınmış oldu. Bundan böyle Belediye Başkanı topu ister mahkemeye, isterse Koruma Kurulu’na atsın, bu fotoğraf değişmeyecek.

Evet, bu ülkede her şeye rağmen Kur’an deyince akan sular durur. Bunda bir gariplik de yoktur. Ruhsatsız Kur’an Kursu yıkmaya gelince? Akan sular durmaz, ama suların bulanacağından da şüphe duyulmaz.

Bir kere bu Kur’an Kursu, Cami ve müştemilatının banisi Piyale Paşa’nın aynı dönemde yaptırdığı Kur’an Mektebi’nin metruk kalıntıları üzerine inşa edilmiş. Yani “ruhsatsız” ve “kaçak” tabirleri kullanılarak o Kur’an Kursu’nun meşruluğuna gölge düşürülemez. Dolayısıyla o mekânın aslı, zaten bir Kur’an Mektebi olarak yaptırılmış. Kur’an Kursu olarak kullanımı, vakfiyenin sahibi Piyale Paşa’nın ruhunu aziz eder.

Soru şudur: Oranın yıkılmasına karar veren Koruma Kurulu, Piyale Paşa’nın “Kur’an Mektebi”ni aslına uygun tarzda inşa etmek için mi bu kararı aldı? Eğer bunun içinse, buna kimsenin itirazı olamaz. Yargının da, vakıfların da, Koruma Kurulu’nun da işi budur.

Fakat kendimizi kandırmayalım. İlköğretim çağındaki çocuklara Kur’an öğretmenin kanunla yasaklandığı bir ülkede yaşadığımızı biliyoruz. O mekânda vakfın asli niteliğine uygun olarak bir “Kur’an Mektebi” yapılsa bile, oranın asli amacına uygun olarak kullanılmasına müsaade edilmeyeceğini söylemek kehanet olmasa gerek.

İşte mesele de bu ve asıl “yıkım” da budur. Kur’an hayrî bir yapının inşa edilmesini değil, o yapının hayırlı amacına uygun kullanılmasını “imar” olarak adlandırır. Mesela vahye göre “caminin imarı” cemaatinin olması, “caminin tahribi” de cemaatinin olmamasıdır. Bir Kur’an Kursu’nun imarı ise içinde Kur’an öğrenilmesi, tahribi de amacının dışında kullanılmasıdır.

Piyale Paşa Camii Kur’an Kursu şimdi iki anlamda da tahrip edilmiştir. Onu tahrip eden kararı verenler, yıkılan binanın yerine asli suretinde bir yenisini koysalar bile, ona ruhunu iade etmeyi düşünmeyeceklerdir.

Oldu olacak, bir soru daha soralım: O Kur’an Kursu’nun yerinde ruhsatsız bir Cem evi olsa bu kadar kolay yıkabilirler miydi?

Ben sanmıyorum. Haydi, dahasını söyleyelim: O Kur’an Kursu’nun yerinde “meyhane” bile olsaydı, bu kadar kolay yıkamazlardı. İtiraf edelim ki iktidarda Ak Parti olmasaydı, her halükarda o Kur’an Kursu yıkılamazdı. Haddini aşan –hassasiyetlerin- (!) zıddına inkılâp ettiğini çok gördük. Bunu bizler anlayabiliriz, fakat başkalarına anlatabileceğimizi hiç sanmıyorum.

Şu halde Piyale Paşa Kur’an Kursu’nun Büyükşehir dozerleriyle yıkılmasından ve malum medyanın âlâyı vâlâ ile Kur’an Kursu yıkım haberlerini vermesinden en çok kim zararlı çıktı dersiniz?

Kur’an’la ilgili hiçbir şey, Çankaya kalesi cengine kurban edilmemeli.

 

Yorum Yaz