CD’den Alim Olmaz; Ama Artık Alim CD’siz Olmaz

‘Otçunun gözü yoncada olur’ deyimi, tam da bizim gibilerin durumunu ifade ediyor. Ne zaman bir yurtdışı seyahatine çıksam gözüm hep kitaplarda olur. Şimdi eskiden olduğu gibi yalnızca kitap piyasasını değil, aynı zamanda CD piyasasını da kolaçan etmek gerekiyor.

Daha önce Avraham Sharoni’nin Arapça’dan İbranice’ye en iyi sözlük sayılan el-Mu’cemu’l-Muasır (The Up-to-date Arabic-Hebrew Dictionary)’ını ve İbranice’den Arapça’ya en iyi lugat sayılan Y. Kucman’ın Kâmus’unu Kudüs’ten getirtmiştim. Bu yaştan sonra kös kös İbranice çözmeye çalışmak tatlı bir ıstırap. Ama birkaç kez başvurduğum Baş hahamlık, çok rica etmeme rağmen birkaç cümlelik İbranice metinleri bile gerekçeli biçimde çözümleyip bana teslim etmeyince, başka çarem kalmamıştı. Eğer Kudüs yolum kesilmeseydi bir E. Judaica (Yahudi Ansiklopedisi) alacaktım, olmadı. Bu kitap Yahudi kültürünün hazinesi, geçmişte çok lazım oldu ve hâlâ olmayı sürdürüyor.

Amman bilgisayar piyasası açısından Arap dünyasının en gelişmiş yerlerinden biri. Özellikle ilmi CD’ler açısından çok zengin. Fakat bir türlü fırsatını yakalayıp piyasayı kolaçan edemedim. Aradığım fırsatı sonunda Mekke’de buldum.

Nüzhe, Mekke’nin bilgisayar merkezi. Yolum ne zaman Mekke’ye düşse Nüzhe’ye muhakkak uğrarım. Taksiciler de artık işi öğrenmişler: “Nüzhe” deyince sizi en ünlü bilgisayar sitelerinin önüne getirip bırakıyorlar. Hoş, artık İlmi CD’ler Nüzhe dışında da satılıyor. Hatta, o piyasa çoğunlukla Alt kıtalı tezgahtarların insafına terk edildiği için, Nüzhe dışından almak daha cazip gibi geldi.

İslami ilimler alanında ilmi çalışma yapıp da Turas adını duymayan var mıdır, bilmiyorum. Bu Amman/Ürdün merkezli bir şirket (www.turath.com). Ondan önce kurulan Sahr gibi şirketleri kısa zamanda fersah fersah geçerek İslami İlimler alanında CD piyasasının bir numarası oluverdi.

Bendeniz 3.5 yıldan beri Turas’ın ürünlerini kullanırım. İlk ürünleri Flopy ile kurulan eski sistem ürünlerdi. Şirket, ürünlerinin kopyalanmasını önlemek için olağanüstü koruma (himaye) önlemleri almış, fakat ürünün Exe dosyalarına virüs sızmasını önleyememişti. Şimdi o problemi halletmişler. Yeni ürünleri disketsiz, doğrudan CD’den kuruluyor.

Turas’ın ilk şaheseri el-Mevsuatu’z-Zehebiyye (Altın Ansiklopedi) idi. Bazıları 20-30 cildi bulan 450 eseri içeren CD 200 000 hadisi senet ve şerhleriyle birlikte tahlile imkan tanıyordu. Bu ilk çıkıştan sonra Turas, bu altın adımını binlerce cilt tutan 1000 kitabı içeren Silsiletu’l-Elfiyye ile taçlandırdı. 1400 yıllık hadis külliyatının hemen tamamına yakınını bir tek CD’ye sığdırılacağını ve aradığınız hadisin kritiği, ravileri, ravilerinin hal tercümeleri, onlar hakkında söylenen sözler, o hadisin değişik varyantları ve hakkında yapılmış kritiklerle birlikte bir tuşta önünüze serileceğini çok değil çeyrek yüzyıl önce kimse hayal bile edemezdi.

Eski alimlerin ne zor şartlarda çalışıp ürettiği gözümün önüne geldikçe, kendim ve kuşağım adına biraz da utanıyorum. Bunca imkana rağmen neden “kaht-ı rical” (Adam/yiğit kıtlığı) kahredici boyutlarda? İlmin bereketi mi kaçtı? Yoksa alimin ‘madeni’ mi tükendi? Benim 30 metrekarelik kütüphanemin aldığı sayıda kitabı tek bir CD’ye sığdırmışlar ve alın kullanın diye önünüze koymuşlar. Elbet bunun da bir vebali vardır, diye düşünüyorum.

Turas’ın, Fıkıh, Kelam, Tarih, Edebiyat ve Ansiklopedi alanında da dolgun içerikli CD’leri bulunuyor. Ben öteden beri Lübnan merkezli Aris şirketinin 18 tefsir ve Kur’an ilimleri kitabına ilaveten İngilizce ve Fransızca meali ve üç adet de ses CD’si olan ürününü kullanmaktaydım. Fakat bu ürün, bilimsel araştırma yapanlar için eksiklikler içeriyordu. En başta, kaynak göstermek için, Turas ürünlerinde olduğu gibi, eserlerin sayfalandırma (tasfih) sistemi bulunmuyordu. Turas şimdi bir de Mektebetu’t-Tefsir ve Ulumu’l-Kur’an isimli bir CD çıkarmış. CD’de 25 tefsir, 44 Kur’an İlimleri, 6 tefsirle ilgili biyografi ve monografi kitabı 9 da Kur’an’la ilgili lugat ve ıstılah kitabı yer almakta. Görür görmez tereddüt etmeden aldım. Henüz kurup da safasını sürmeye başlamadım.

Turas ürünlerinin en büyük eksiği, bütün bir İslam bilgi birikimini bize sunmuyor oluşu. Maalesef bu konuda hala eskinin ideolojik yaklaşımı revaçta. Sünni ideolojisi dışında kalan İslam kültür mirasına Zemahşeri’nin Keşşaf’ı gibi birkaç istisnası dışında hemen hiç yer verilmemiş. Oysa Hadis, Tefsir, Fıkıh CD’leri içerisine Mutezili, Şii, Harici/İbadi ve hatta İsmaili müktesebat da girmeli, ilim adamları için hazırlanan bu CD’lerde bu ümmetin müstakbel alimleri, kendi bilgi birikimlerini tüm soru, sorun ve ekolleriyle birlikte mukayeseli olarak öğrenebilmeliydi. Buna da şükür. Elbet bu da bir şey.

Bendeniz bu yazıda, asıl Ummu’l-Kura Üniversitesi hocalarından Recep Biey’in “Gördünüz mü?” uyarısı üzerine araya araya bulduğum üç cilt halinde basılmış bir doktora tezinden söz etmek istiyordum: İtticahatu’t-Tefsir fi’l-Karni’r-Rabi Aşer (14. Yüzyılda Tefsir Yönelişleri). Fakat yer kalmadı. İnşaallah bir başka zamana.

Sözün özü: Eskinin hadis hafızlarından daha kapasiteli hadis CD’lerimiz var; fakat ‘rivayet’e gücü yetiyor da ‘dirayet’e gücü yetmiyor, mutlaka insan/alim’ istiyor. Eskinin en ünlü müfessirlerinin elinin ulaşamayacağı tefsir ve tefsir ilimleri kitabını içerisinde toplayan tefsir CD’lerimiz var; fakat ‘anlam’ı arayamıyor ve ‘yorum’ yapamıyor. Beş mezhebin (5. Mezhep Zahiriler) fıkıh kitaplarını ve usullerini içeren fıkıh CD’lerimiz var; fakat CD’ler ‘ictihadı’ beceremiyor ve ‘fetva’ veremiyor. Çünkü CD’nin ‘aklı’ yok.

O halde; CD’den alim olmaz; ama artık alim CD’siz olmaz.

Yorum Yaz