Şeytanın son ayetleri

Muhabirimiz Turan Kışlakçı’nın “BOP’un kutsal kitabı” başlıklı bir haberi yayımlandı.

Bazı Arap kanallarında ve basınında olay bir süreden beri hararetle tartışılıyordu. Yeni Şafak’ta gündeme geldiği iyi de oldu.

Üzerine bu kadar gürültü kopan kitaba bir de ben bakayım dedim ve verilen elektronik adresten kitabın Arapçasına ulaştım.

Kitabı bulduğum site, onlarca benzeri gibi, Arapça hazırlanmış misyoner sitelerinden biri (www.alkaleme.us). Zaten adı da Kur’an’ın Hz. İsa’yı andığı sıfatlardan mülhem olarak konmuş: “Kelime”.

Site baba-oğul-ruhu’l-kuds teslisini kapsayan bir “Hıristiyan besmelesiyle” başlıyor. 8 CD’lik bir portföyü var. Bunları isteyenlere bedava veriyor. İçeriklerine sitede de yer verilmiş.

Birinci CD’yi açayım dedim. Karşıma çıkan ilk konu başlığı şu: İslam-Hıristiyanlık Diyaloğu.

İçeriğine aktım, Müslümanların kendilerine yönelik itirazlarını tam tersine çevirerek Müslümanlara yöneltmişler. Bu ilginç. Daha fazla meşgul olamadım, çünkü sayfalar fotokopi formatıyla görüntülendiği için çok zor okunuyorlar.

“BOP’un kutsal kitabı”nı bulmam zor olmadı. Karşımda “el-Furkanu’l-Hak” (Gerçek Furkan) adı verilen Şeytan Ayetleri’nin son versiyonu duruyor.

“Hakkı batıldan, iyiyi kötüden ayıran” anlamına gelen “el-furkân” vahyin sıfatıdır. Kur’an’da, başta Kur’an’ın kendisi olmak üzere tüm vahiylerin ortak sıfatı olarak kullanılır. Zaman içinde Kur’an’a isim olmuştur.

Belli ki, Şeytan Ayetleri’nin son versiyonunu bu isimle piyasaya sürenler Kur’an’a nispet yapıyorlar. Bu nispet daha ilk kitabın ilk suresinde kendini belli ediyor.

İlk surenin adı “Fatiha” (Baktığım sitede kitabın içeriği ikinci sure olan Suretu’l-Mahabbe’den (Sevgi Suresi) başlamış. Fakat içeriğe girince, orada görünüyor.)

Surenin besmelesi, teslisçi Hıristiyan ilahiyatının olanca karmaşa ve kargaşasını yansıtıyor: “Bismi’l-ebi’l-kelimeti’r-ruhi’l-ilahi’l-vahidi’l-evhad: Baba-Kelime-birleşmiş bir olan ilahın Ruh’u adıyla.”

Sahte “Furkan”ın Fatiha’sına devam ediyoruz. İlk ayetinin anlamı şu: “Bu gerçek Furkan’dır. Onu kullarımızdan sapanlara ve tüm insanlığa ulaştırman için Biz vahyettik: Şu saldırgan (terörist) toplumdan asla korkma!”

Evet, ABD istihbaratı adına çalışan oryantalistler tarafından yazıldığı söylenen şeytan ayetlerinin Fatiha’sı emperyalist işgalcinin mantığını ele veriyor. Sonraki cümlede “Onun, adaleti yok eden zulmün kılıcını yere sereceği ve zalimleri yola getireceği” ifade ediliyor. Ve böylece devam edip gidiyor.

İkinci sureye geçiyoruz. Sevgi Suresi’nin ilk ayetinin anlamı şu: “Siz ey sapıtmış olan kullarımın içindeki kinciler! Dinleyin ve iyice anlayın: Elbet sevgi bizim sünnetimizdir!”

Bu sevginin daha önce Afganistan’da Cenk kalesinde, Şibirgan cezaevinde nasıl tecelli ettiğini biliyoruz. Aynı sevgi yüzünden Guantanamo’daki tutsakların nasıl çıldırdığını da. Ama bu “sevgi”nin Ebu Gureyb’de yaptıkları, bu yakınlarda Felluce’de nasıl hayata geçtiği hâlâ gözlerimizin önünde.

 

Diğer “surelere” hızlıca göz gezdiriyorum. Aydınlık Suresi, Barış Suresi, İman Suresi, Gerçek Suresi? Ve tam bir kara propaganda numunesi olan içerikleri.

Özetle fark ettiğim iki şey şu:

  1. Müslümanları saldırganlar karşısında dik tutan imani değerler hedef alınıyor.
  2. İşgale ve yağmaya gerekçe üretiliyor.

Aslında 28 Şubat sürecinde Türkiye’de dine karşı başlatılan savaşın küreselleşmesinden başka bir şey değil bu. Hani hatırlayın GATA’nın açılış konuşmasında dişçi generalin Kur’an’a, Peygamber’e ağza alınmayacak galiz ifadelerle saldırmasını. Tam da o günlerde Harp Akademileri Komutanlığı yayımı olarak piyasaya sürülen ve ancak bir hafta sonra kamuoyundan gelen yoğun tepkiler üzerine yalanlanan “Laiklik mi-Şeriat mı?” adlı baştan sona İslam’a hakaret dolu belgenin içeriğini…

Onu kaleme alanların amacıyla el-Furkanu’l-Hak adlı şeytan ayetlerini kaleme alanların amacı arasında ben bir fark göremedim.

ABD emperyalizmi yeni bir şey denemiyor. Kendisine sömürgeciliği miras bırakan İngilizler de İran’da ve Alt Kıta’da aynı şeyi denemişlerdi. Devam edelim…

 

Yorum Yaz