Ey insan / Ya-sîn

Kutlu Doğum münasebetiyle Sevgililer Sevgilisi’ne

Ey insan

Ey yüz akı gönül aydınlığı

Kabul olmuş sadaka kadar güzel

Bir duygu sarıyor seni anan yüreğimi

Bastığın toprakla yıkadığın gözüme

Şimdi güneş bile siyah görünüyor

Ey yüz akı gönül aydınlığı

Ben kendime ağlarken Uhud da ağlar mıymış?

Hıra’yı mahzun gördüm soramadım sevgili

Hasretinin dışında başka derdi var mıymış?

Ey insan

İçimde büyüttüğüm tüm çiçekleri

Sana adıyorum

Itırları, yaseminleri, menekşeleri

Lale bana kalsın

Kapına çiçeklerin karalısını sunmaktan

Utanıyorum

Dua çıkmayan göğe sevdalar çıkar mıymış?

Bülbülünü kaybetmiş bu evrensel bahçede

Dikenler bile bir hoş, gayrı gül kokar mıymış?

Ey insan

Göklerin öğrencisi, yerlerin öğretmeni ey

Sen öğrettin taşa konuşmayı

Ağaca selam vermeyi

Aya yarılmayı, toprağa dürülmeyi

Göklere kurulmayı, durmayı zamanı

Yılana ve deveye sevmeyi

Yaşamayı ve ölmeyi sen öğrettin insana

O bengisu gözünden fışkıran pınar mıymış?

Baharların kaynağı ve yolunu gözleyen

Bir ben sevda şehidi, bir de şu çınar mıymış?

Ey insan

Senin sırrın

Gözyaşının terkibinde saklıymış

Bu gerçeği bir denizin dudağından öğrendim

Gecenin bir vaktinde bir sevgili ağlarken

Bir dişi varlığını varlığına adarken

Bir erkeğin ellerinde

Ölüm havlu atarken

Haklıymış

Söyle gönlüm bu sevda mahşere kalır mıymış?

Alışılmış sözcükler yükleyip kanadına

Ona doğru uçursam katına alır mıymış?

Ey

Ey insan

Hıncını hıncıma kat

Sancını sancıma kat

Pamuktan ellerini geçir yürek halkama

İster ayağın katına çek

İstersen yerlere at.

1990-91, Medine-Kahire

 

Yorum Yaz