Küresel din anketi (2)

Bir önceki yazımda Dinler Tarihi alanında büyük bir boşluğu doldurduğuna inandığım elektronik dergi Milel ve Nihal’den söz etmiştim (www.dinlertarihi.com).

Dinler Tarihi alanında göz dolduran (ve dahi şirazesi olan) çalışmalara imza atmış bulunan Prof. Dr. Şinasi Gündüz editörlüğünde elektronik olarak yayımlanan derginin ilk sayısında yer alan ABD’de yapılmış bir anketten seçtiğim soruları köşeme taşımıştım.

Köşemi aynı çalışmaya bir kez daha ayıracağımı başlığın sonuna (1) koyarak, zımnen taahhüt etmiştim. Bugün o taahhüdümü yerine getireceğim.

‘Dinler’in kendi aralarındaki çakışma ve çatışma noktaları, diyalog ve uzlaşma arayışları ayrı bir bahis. Fakat dinlerin küresel ölçekte nasıl bir seyir takip ettikleri, geleceğin dünyasını ve Batı modernizminin geleceğini göstermesi açısından hayli önemlidir.

Bu anket bize küresel ölçekte yükselen ve alçalan değerlerin tespiti konusunda ipuçları verebilir. Özellikle bazı rakamlar gerçekten de yaygın kanaatlerin hiç de gerçeği aksettirmediğini ortaya koyma açısından hayli manidardır.

Anketten seçtiğimiz bölümlere geçelim.

Ne kadar sıklıkla ibadet ettikleri sorulan deneklerden;

Günde en az bir kez ibadet ettiğini söyleyen, Hindistanlılar % 72, Suudi Arabistanlılar % 55 ve Amerikalılar % 39 ile en yüksek oranda iken, Ruslar % 7 ile en düşük sıradadır. İsrailli Müslümanların % 94’ü, Yahudilerin % 38’i; Amerikalı Evanjelik Kilisesi üyelerinin % 88’i, Katolikler’in % 72’si, haftada en az bir kez ibadet ettiğini söyler. İsrail’deki Yahudilerin % 28’i, Güney Koreli Budistlerin de % 14’ü hemen hemen hiç ibadet etmediğini dile getirir.

Peru, Rusya, Güney Kore ve Amerika’daki Hıristiyan deneklere, Kitab-ı Mukaddes’in kelime kelime doğru olup olmadığı sorulurken; İsrailli Müslüman ve Yahudilere, Kitab-ı Mukaddes’in belli açılardan yoruma açık olup olmadığı sorulur.

Peruluların (Katolik) % 86’sı, Rusların % 83’ü, Güney Korelilerin (Hıristiyan) % 90’ı ve Amerikalıların (Katolik ve Protestan) % 70’i, Kitab-ı Mukaddes’in kelime kelime doğruluğunu dile getirirken; İsrailli Müslüman ve Yahudilerin % 75’i, belli açılardan yoruma açık olduğunu söyler.

Kişisel olarak hangi kutsal kitabın önemli olduğu sorulan Hindistanlı deneklerden;

Hinduların % 56’sı Bhagavad Gita, % 29’u Ramayana, % 8’i hiçbiri derken; Müslümanların % 100’ü Kur’an diye karşılık verir.

Yahudiliğin, Ortadoğu’da barışı teşvik edip etmediği sorusuna Yahudi ve Müslüman İsrail vatandaşlarının cevabı tam anlamıyla sürprizdir:

Yahudilerin % 31’i, Müslümanların ise % 73’ü “evet, Yahudilik, Ortadoğu’da barışı teşvik eder” diye cevap verirken; Yahudilerin % 36’sı, Müslümanların da % 24’ü bunun aksi görüş beyan eder.

Bu hayret verici rakamları yorumlamada belki şu rakamlar yardımcı olur:

İsrail Devleti’nin tüm dinleri eşit şekilde desteklemesi anlayışına katılıp katılmadıkları sorulan İsrailli deneklerden;

Yahudilerin % 68’i, Müslümanların da % 92’si, evet, İsrail Devleti, tüm dinleri eşit şekilde desteklemelidir diye yanıtlarken; Yahudilerin % 30’u, Müslümanların da % 7’si hayır diye cevap verir.

Yirmi yıl içinde, Rusya’nın şu andaki durumdan daha fazla dindar olup olmayacağı hakkında ne düşündükleri sorulan Rusların;

% 42’si, Rusya, yirmi yıl içinde daha fazla dindar olacaktır derken; % 15’i, aksi görüşü dile getirir.

Ramazan’da ne kadar sıklıkta oruç tuttukları sorulan Suudi Arabistanlı deneklerin cevap yüzdesi bazılarını şaşırtabilir:

% 84’ü her gün, % 9’u da haftada birkaç kez der.

Azizlere yani evliyalara ne kadar inandıkları sorulan Arabistanlıların; % 84’ü çok kesin bir şekilde inandığını söylerken; % 14’ü tam kesin olmasa da inandığını belirtir.

Soru problemli. Fakat cevap “Vahhabi” Suudi Arabistan için oldukça şaşırtıcı. Bu rakamlar, “Evliyalar (!) Ansiklopedisi” yazarlarını tatmin eder mi, bilmem?

‘Müslüman olmayan, Müslümanlara karşı olan, Müslüman olup dindar olmayan gruplardan hangisine şiddeti içeren bir cihat yöntemi seçmek doğrudur?’

Bu soruyu Arabistanlı Müslümanların % 95’i hiçbiri cevabını verir.

‘Gelirinizin yüzde kaçını dinî grubunuzu desteklemek için bağış olarak veriyorsunuz?’ biçimindeki bir soruya;

Hristiyanların % 69’u, Budistlerin de % 37’si, gelirlerinin, yüzde yirmi beş’e kadarını der.

 

Yorum Yaz